Ana içeriğe atla

AVRUPA BİRLİĞİ MEDYA POLİTİKASI

AB, Avrupa Topluluğu’nu kuran Roma Antlaşma’sının 151. maddesinde “kültür ve görsel-işitsel politika” başlığı altında düzenlenen hükme dayanarak, Avrupa’da görsel-işitsel alanda işbirliğini teşvik etmek amacıyla politikalar üretmekte ve sektörel programlar yürütmektedir. AB görsel-işitsel politikasının temeli 1970’li yıllarda hazırlanan Yeşil Kitap (Green Paper) ve Beyaz Kitap’a (White Paper) dayanmaktadır. 1988 yılında Rodos’ta yapılan AT Devlet ya da Hükümet Başkanları Zirvesi (European Council Summit) ve daha sonra 26-28 Haziran 1989 tarihinde yapılan Madrid ve 8-9 Aralık 1989 tarihinde yapılan Strasbourg Zirvelerinde, AT görsel-işitsel politikası üzerinde çalışmalar yapılmıştır (Çiftci, 2007:33). 1984 yılında AB Komisyonu’nun yayınladığı, “Yayıncılık Ortak Pazarının Kurulması Hakkında Yeşil Belge”, AB’nin görsel-işitsel alanda ortak bir adım atılması yönündeki ilk hareketidir. Söz konusu Belge’de Komisyon, Topluluk’ta yayın hürriyetinin sağlanabilmesi için televizyon yayınları bakımından uygulanan ulusal düzenlemeler, telif hakları, reklam yayınları, düzeltme ve cevap hakları, küçüklerin muzır neşriyattan korunması gibi konularda üye devletlerin mevzuatının uyumlaştırılması önerilmiştir (Kihtir, 2006: 78). Avrupa Topluluğu tarafından 1987’de yayınlanan “Green Paper Towards A Dynamic European Community” adlı Raporda, bilgi alışverişini sağlayan her türlü teknoloji, modern toplumun ‘sinir sistemi’ olarak nitelendirilmiş ve iletişim sektörünün önemine vurgu yapılmıştır (Çiftci, 2007: 34). 1 Ocak 1993 tarihinde Maastricht Antlaşması’nın kabul edilmesiyle görsel-işitsel alandaki çalışmalara dayanak sağlanması yönünden çok önemli bir gelişme kaydedilmiştir. Zira Antlaşma’nın 128/2. maddesinde AB’nin görsel-işitsel alanda üye devletleri teşvik edeceği ve alandaki faaliyetleri destekleyeceği vurgulanmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere AB’ye tam üye olabilmek için yerine getirilmesi gereken kriterler vardır. 22 Haziran 1993 tarihinde Kopenhag Zirvesinde 35 başlık (chapter) altında toplanan ve çeşitli alanlarda ortak politikaları düzenleyen (tarım, çevre, sağlık, eğitim, kültür, enerji, ulaşım, medya, vb.) kurallara uyum sağlanması öngörülmüştür. Bu doğrultuda Gümrük Birliği, Serbest Dolaşım (malların, işçilerin, hizmetlerin ve sermayenin) gibi Ortaklık Antlaşmalarında (Kurucu Antlaşmalar) öngörülen şartlara uyum sağlanmalıdır. AB’nin görsel-işitsel alandaki ortak politikalarının belirlendiği 10 Nolu Fasıl ‘Bilgi Toplumu ve Medya’ (İnformation Society and Media)dır. 
  
 AB çoğulculuğa ve ifade hürriyetine önem veren bir medya politikasına sahiptir (Çiftci, 2017: 355). AB’nin ortak iletişim politikası kapsamında üzerinde durulan konuları genel olarak üç başlık altında toplamak mümkündür (Çiftci, 1999: 62; Çiftci, 2007: 34): • Yayın tekellerinin kırılması ve yayıncılıkta çoğulculuk adına kamu yayın kuruluşlarının özelleştirilmesi, • Millî hukuk mevzuatlarının ve teknolojilerin uyumlaştırılması, • Millî kültürlerin çeşitliliğinin korunması ve Avrupalı kimliğinin oluşturulup, tanıtılması. Avrupa Adalet Divanı tarafından (Sacchi Kararı ile) yayıncılık alanı hizmet sektörü olarak görülmüş ve televizyon yayınlarının hizmetlerin serbest dolaşımı çerçevesinde serbestleşmesi gerektiğini savunulmuştur (Akkor Gül, 2013: 77, 128). Bu doğrultuda 3.10.1989 tarihinde Avrupa Topluluğu tarafından “Sınırsız Televizyon Direktifi (Television without Frontiers Directive)” imzalanmıştır. Avrupa Konseyi tarafından da bu Diretif’e benzer bir metin olan 
Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi  (European Convention on Transfrontier Television)  Mart 1989 tarihinde imzaya açılmıştır. Sınırsız Televizyon Direktifi üzerinde değişiklikler yapan ve Direktifin adını da değiştiren bir düzenleme olarak 18 Aralık 2007’de AB’nin “Görsel İşitsel Medya Hizmetleri Yönergesi ( Audio Media Services Directive ) ”, hazırlanmış ve 10 Nisan 2010 Visual tarihinde Resmî Gazete’de (Official Journal, L 95/1) yayıml yürürlüğe girmiştir. 
2.1. Avrupa Konseyi  Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi 
  Avrupa Konseyi tarafından üye devletler hizmetlerinin Sınırötesi Televizyon arasında televizyon program ötesi yayınını ve tekrar yayınını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanan ve 5 Mayıs 1989 tarihinde imzaya açılan Avrupa Sınırötesi Televizyon Sözleşmesi Türkiye tarafından 7 Eylül 1992’de im zalanmış, 21 Ocak 1994’ de 3915 s ayılı Kanun’la onaylanmış, 1 Mayıs 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir . Sözleşme’nin önsözünde ifade ve haberleşme hürriyetine ve Avrupa İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerini Korumaya Dair Sözleşme’nin 10. madde sine atıfta bulunulmuş, topluma progra m hizmetleri arasında daha geniş bir seçme alanı sunmak ve böylece Avrupa mirasını ve bu mirasın görselişitsel eserlerinin yaratılmasını geliştirmek isteğiyle ve bu kültürel amaca ulaşabilmek için üstün nitelikte programların üretimi ve dağıtımını art ırma kültür alanlar ın k suretiyle toplumun siyasî , eğitim ve daki beklentilerine cevap vermek amaçlanmıştır. Sözleşmede yeniden iletim hakkı, toplumun önemli olaylara erişimi, cevap hakkı, kültürel amaçlar, reklam kuralları ve yayıncıların sorumlulukları gibi ko nular düzenlenmiştir. Avrupa Konseyi’nin üye ülkeleri aynı zamanda AB üyesi ülkeler olduklarından ve Avrupa Kültür Antlaşmasına taraf olduklarından bu sözleşme de AB’nin müktesebatına dahildir.

KAYNAKÇA
 Akkor Gül, A. (2013). Görsl-İşitsel Politikasıyla Avrupa Birliği: Televizyon Yayıncılığından Yöndeşen Medyaya. İstanbul: Beta. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEY DİREKTİFİ (AB) 2024/1760 | AEA (Avrupa Ekonomik Alanı)

  Sınırda karbon düzenleme mekanizmasını tesis eden 10 Mayıs 2023 tarihli ve (AB) 2023/956 sayılı AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEY TÜZÜĞÜ (AEA ile ilişkili metin)  Avrupa Birliği Antlaşması'nın (TEU) 2. Maddesinde belirtildiği gibi Birlik, Temel Şart'ta yer alan insan onuruna saygı, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygı değerleri üzerine kurulmuştur. Avrupa Birliği'nin Hakları ("Şart"). Birliğin kendi oluşumuna ilham veren temel değerlerin yanı sıra insan haklarının evrenselliği ve bölünmezliği ile Birleşmiş Milletler (BM) Şartı ve uluslararası hukuk ilkelerine saygı, Birliğin uluslararası alanda eylemine rehberlik etmelidir. sahne. Bu eylem, gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir ekonomik, sosyal ve çevresel kalkınmasını teşvik etmeyi içerir.Küresel değer zincirleri ve özellikle kritik hammadde değer zincirleri, doğal veya insan yapımı tehlikelerin zararlı etkilerinden etkilenmektedir. Kritik değer zincirlerine yönelik risk ...

ÖNCELEME (PRIMING) KURAMI

 Önceleme (Priming) Kuramı Önceleme medya içeriklerinin uyaran olarak işlev gördüğü insanların siyasal tutum ve davranışlarının belirleyen ölçütlerin değiştirilmesi ile ilgili bir kuramdır. Önceleme (priming) çalışmaları büyük oranda ‘İkinci Düzey Gündem Belirleme’ çalışmaları ile birlikte geliştiği ifade edilir. Scheufele ve Tewksbury’ye göre “kitle iletişim araçları insanların zihninde bazı konuları daha önemli kılarak (gündem belirleme), siyasal kampanyalar veya konular hakkında yaptıkları değerlendirmeler hakkında düşüncelerini de şekillendirebilmektedir (önceleme) ” (Scheufele ve Tewksbury, 2007: 11) Birinci düzey gündem belirleme çalışmaları medya gündemi içinde konulara yönelen dikkat ve kamuoyunda konulara yönelen dikkat arasında ilişkiyi incelerken; ikinci düzey gündem belirleme ise konulara atfedilen niteliklerin dikkatini ön plana çıkarmıştır. Bu yönüyle Haber çerçeveleme ve önceleme kuramları ile bir çok ortak paydası bulunmaktadır. Haber çerçeveleme konuların hangi ba...