Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AVRUPA BİRLİĞİ MEDYA POLİTİKASI

AB, Avrupa Topluluğu’nu kuran Roma Antlaşma’sının 151. maddesinde “kültür ve görsel-işitsel politika” başlığı altında düzenlenen hükme dayanarak, Avrupa’da görsel-işitsel alanda işbirliğini teşvik etmek amacıyla politikalar üretmekte ve sektörel programlar yürütmektedir. AB görsel-işitsel politikasının temeli 1970’li yıllarda hazırlanan Yeşil Kitap (Green Paper) ve Beyaz Kitap’a (White Paper) dayanmaktadır. 1988 yılında Rodos’ta yapılan AT Devlet ya da Hükümet Başkanları Zirvesi (European Council Summit) ve daha sonra 26-28 Haziran 1989 tarihinde yapılan Madrid ve 8-9 Aralık 1989 tarihinde yapılan Strasbourg Zirvelerinde, AT görsel-işitsel politikası üzerinde çalışmalar yapılmıştır (Çiftci, 2007:33). 1984 yılında AB Komisyonu’nun yayınladığı, “Yayıncılık Ortak Pazarının Kurulması Hakkında Yeşil Belge”, AB’nin görsel-işitsel alanda ortak bir adım atılması yönündeki ilk hareketidir. Söz konusu Belge’de Komisyon, Topluluk’ta yayın hürriyetinin sağlanabilmesi için televizyon yayınları bak...

DOĞMAMIŞ OLMAK DAVASI | ANTİ-NATALİSM

Doğmamış Olmak Davası  Doğum karşıtı filozof David Benatar, hiç kimsenin bir daha çocuk sahibi olmamasının daha iyi olacağını savunuyor.David Benatar dünyanın en karamsar filozofu olabilir. Bir "doğum karşıtı", hayatın o kadar kötü, o kadar acı verici olduğuna ve insanların merhamet nedenleriyle çocuk sahibi olmayı bırakması gerektiğine inanıyor. "İyi insanlar çocuklarını acı çekmekten kurtarmak için büyük çaba harcarken, görünüşe göre çok azı çocuklarının acı çekmesini önlemenin tek (ve tek) garantili yolunun o çocukları dünyaya getirmek olmadığını fark ediyor. 2006 tarihli "Asla Olmaması Daha İyi: Var Olmanın Zararı" adlı kitabında yazıyor. Benatar'ın görüşüne göre üreme özünde acımasız ve sorumsuzdur - sadece herkesin başına korkunç bir kader gelebileceği için değil, hayatın kendisine "kötülük nüfuz ettiği" için. Kısmen bu nedenle, duyarlı yaşam tamamen ortadan kalkarsa dünyanın daha iyi bir yer olacağını düşünüyor.Bir akademik felsefe ese...

TÜRKİYE AİLE YAPISI ARAŞTIRMASI

Türkiye’de geniş aile oranı kırsal alanlarda kentsel alanlara göre oldukça yüksektir. Kırsal alanlarda yaklaşık her 10 hanenin 2’si; kentsel alanlarda ise her 10 haneden ancak 1’i geniş aile kompozisyonuna sahiptir. Geniş aile kapsamında incelenen ataerkil aile ve geçici geniş ailelerin her ikisi de kırsal alanlarda daha yaygındır. Bu aile yapılarından geçici geniş aile hem kentsel alanlarda hem de kırsal alanlarda daha yaygındır. Bu durum, anılan ailelerin dağılmış aileye dönüşme potansiyelinin yüksek olması nedeniyle yakın gelecekte Türkiye’de dağılmış aile oranının daha da artacağının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Beklendiği gibi daha kozmopolit bir yaşam biçiminin hüküm sürdüğü kentsel alanlarda dağılmış aileler daha yaygındır. Bu farklılığın altında, kentsel alanlarda tek ebeveynli ailelerin, diğer dağılmış ailelerin ve akraba olmayanlardan oluşan ailelerin yaygınlığının kırsal alanlara göre daha fazla olmasının etkisi bulunmaktadır. Kırsal alanlarda ise özellikle yaşlı ka...